PIHTILAŞMIŞ KAN
Bismillahirrahmanirrahim;
Öncelikle şunu belirtmek isterimki başlıktan muradım; Osmanlının son
demlerinde ve cumhuriyetin özellikle baş taraflarında vuku bulan inhai islam
meselesinin üstünün örtünmeye çalışılmasıdır. Osmanlıda sona gelinirken
gelişmeler takip edilememiş ve devlet teknoloji gelişim anlamında geride kalmiş
idi, buna karşın birtakım ileri gelen mütefekkirlerde çözüm olarak avrupai
yenilik getirmek gayretine düştüler, bunun semeresi olarak büyük bir hata ile
avrupanın teknolojisinden çok; kültürünü, giyimini, yaşam tarzını örnek almak
gafletine düştüler. Nitekim bunun sonucu olarak gerileme hızlandı, onlar
gelişirken biz yerimizde kaldik. Cumhuriyet kurulduğu vakit ise bu tefekkür
ayyuka çıktı. Avrupa bizi ileri taşıyacak diyenler milletin ahlakını bozmaya
başladılar, kadınlarını açtılar, dini hiristiyanların tahrif ettiği gibi
tahrife uğraştılar. Bu yolda müslümanların tek çatı etrafında birleşmesinin en
büyük vesilesi olan hilafeti kaldırdılar, dini sadece bireysel yaşam olarak
algılayıp, devlet yönetiminden ayırıp laiklik adlı sistemi müslüman tebaaya
rejim yaptılar. Yaptıkları faaliyetlerden meşhurları misalen en saçmalarından
olarak düşüne bileceğimiz; daha ayağına çarık bile alamayan insanlara uygulanan
şapka kanunu dur. Bu ve bunun gibi daha nice kanunlar çıkarılmış 'devleti
avrupa seviyesine çıkaracağız, modernleştireceğiz' diyenler iki üç asırdır
müslümanları kendi kanlarinda boğmaya çalışanlardır. Öte yandan bir takım insanlarda bunlarla
mücadele için çalışmışlar, devleti, milleti tekrar eski haline, mütedeyyin,
çalışkan, azim ve gayret dolu, dünyayı titreten duruma getime yolunda
hayatlarını harcamışlardır. Bunlara misalen Necmeddin Erbakan hoca, Bediüzzaman
Said Nursi hazretleri, Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri ve daha niceleri
gösterilebilir. Onlar sayesinde zamanla bir takım kolaylıklar sağlandı ve
bununla birlikte günümüzdeki rahatlığa eriştik.
ANCAK şuan çok daha büyük bir sorun ortaya çıktı "Pıhtıyı sağlam
deri saymak" rahatlama ile birlikte mütedeyyin insanlardaki mücadele ruhu
yok olmaya mutemessiklik sıfatı ortadan kalkmaya başladı. Bu sebepledir ki her
nesil bitiminde diğer nesil islamdan daha uzak bir nesil olarak geldi, ve artık
insanlar Cumhuriyet tarihinde islama açılmış olan yaralardan akmakta olan kanın
pıhtılaşmasını -ki yara hala taze- tamamen iyileşmiş bir deri olarak görmeye
başladılar, buda insanları rahatlığa itmeye devam etti ve devam ediyor.
Unutulmamalıdırki o pıhtı tabakası biraz aşınacak olsa kan yeniden akmaya devam
edecektir. Şayet bir insan mütedeyyin olduğunu gerçekten müsüman olduğunu
savunuyorsa, bu yarayı tamamen iyi edene kadar var gücüyle sebat etmeli,
çalışmalı, cühdünü ispat etmelidir. Kaldıki gelen her nesil bir öncekinden daha
uzak bir halde yetişmekte, islamı benimseyemeyip dünyevi ilimleri dünyevi
bireysel menfaatler uğruna okumaktadır. Tabi bununla birlikte islam davasını
yüklenmiş azimli gençler istisna etmek gerekir. Bunlarla birlikte hep beraber
daha çok çalışmalı Allahü tealanın bize verdiği nimetlerin hakkını, zekatını
vermeli, bizi, islamı bitirmek için çalışan avrupaya, siyonizme karşı
vargücümüzle çalışmalı ve allahın inayetiyle "iimelü feseyerallahü
ameleküm " ve "leinşekertüm leeziidenneküm" ayetlerinin sırrına
ulaşmalıyız. Allah cümlemize bu sırra ulaşmayı nasib eylesin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder