5 Ekim 2018 Cuma

Pıhtılaşan Kan Ve Müslümanlar


                     

                                                                             PIHTILAŞMIŞ KAN


        Bismillahirrahmanirrahim;
     
            Öncelikle şunu belirtmek isterimki başlıktan muradım; Osmanlının son demlerinde ve cumhuriyetin özellikle baş taraflarında vuku bulan inhai islam meselesinin üstünün örtünmeye çalışılmasıdır. Osmanlıda sona gelinirken gelişmeler takip edilememiş ve devlet teknoloji gelişim anlamında geride kalmiş idi, buna karşın birtakım ileri gelen mütefekkirlerde çözüm olarak avrupai yenilik getirmek gayretine düştüler, bunun semeresi olarak büyük bir hata ile avrupanın teknolojisinden çok; kültürünü, giyimini, yaşam tarzını örnek almak gafletine düştüler. Nitekim bunun sonucu olarak gerileme hızlandı, onlar gelişirken biz yerimizde kaldik. Cumhuriyet kurulduğu vakit ise bu tefekkür ayyuka çıktı. Avrupa bizi ileri taşıyacak diyenler milletin ahlakını bozmaya başladılar, kadınlarını açtılar, dini hiristiyanların tahrif ettiği gibi tahrife uğraştılar. Bu yolda müslümanların tek çatı etrafında birleşmesinin en büyük vesilesi olan hilafeti kaldırdılar, dini sadece bireysel yaşam olarak algılayıp, devlet yönetiminden ayırıp laiklik adlı sistemi müslüman tebaaya rejim yaptılar. Yaptıkları faaliyetlerden meşhurları misalen en saçmalarından olarak düşüne bileceğimiz; daha ayağına çarık bile alamayan insanlara uygulanan şapka kanunu dur. Bu ve bunun gibi daha nice kanunlar çıkarılmış 'devleti avrupa seviyesine çıkaracağız, modernleştireceğiz' diyenler iki üç asırdır müslümanları kendi kanlarinda boğmaya çalışanlardır.  Öte yandan bir takım insanlarda bunlarla mücadele için çalışmışlar, devleti, milleti tekrar eski haline, mütedeyyin, çalışkan, azim ve gayret dolu, dünyayı titreten duruma getime yolunda hayatlarını harcamışlardır. Bunlara misalen Necmeddin Erbakan hoca, Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri ve daha niceleri gösterilebilir. Onlar sayesinde zamanla bir takım kolaylıklar sağlandı ve bununla birlikte günümüzdeki rahatlığa eriştik.
            
               ANCAK şuan çok daha büyük bir sorun ortaya çıktı "Pıhtıyı sağlam deri saymak" rahatlama ile birlikte mütedeyyin insanlardaki mücadele ruhu yok olmaya mutemessiklik sıfatı ortadan kalkmaya başladı. Bu sebepledir ki her nesil bitiminde diğer nesil islamdan daha uzak bir nesil olarak geldi, ve artık insanlar Cumhuriyet tarihinde islama açılmış olan yaralardan akmakta olan kanın pıhtılaşmasını -ki yara hala taze- tamamen iyileşmiş bir deri olarak görmeye başladılar, buda insanları rahatlığa itmeye devam etti ve devam ediyor. Unutulmamalıdırki o pıhtı tabakası biraz aşınacak olsa kan yeniden akmaya devam edecektir. Şayet bir insan mütedeyyin olduğunu gerçekten müsüman olduğunu savunuyorsa, bu yarayı tamamen iyi edene kadar var gücüyle sebat etmeli, çalışmalı, cühdünü ispat etmelidir. Kaldıki gelen her nesil bir öncekinden daha uzak bir halde yetişmekte, islamı benimseyemeyip dünyevi ilimleri dünyevi bireysel menfaatler uğruna okumaktadır. Tabi bununla birlikte islam davasını yüklenmiş azimli gençler istisna etmek gerekir. Bunlarla birlikte hep beraber daha çok çalışmalı Allahü tealanın bize verdiği nimetlerin hakkını, zekatını vermeli, bizi, islamı bitirmek için çalışan avrupaya, siyonizme karşı vargücümüzle çalışmalı ve allahın inayetiyle "iimelü feseyerallahü ameleküm " ve "leinşekertüm leeziidenneküm" ayetlerinin sırrına ulaşmalıyız. Allah cümlemize bu sırra ulaşmayı nasib eylesin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder